Çocukluk çağı kekemeliğinde sözel kaçınma davranışlarının değerlendirilmesi = Evaluation of verbal avoidance behaviors in childhood stuttering
Citation
Çetiner, M. F. (2023). Çocukluk çağı kekemeliğinde sözel kaçınma davranışlarının değerlendirilmesi. (Yüksek lisans tezi, İstanbul Atlas Üniversitesi, İstanbul). Erişim adresi https://hdl.handle.net/20.500.12900/149Abstract
Kekemelik, konuşmanın akışını bozan, tekrarlamalar, bloklar ve uzatmalar şeklinde görülen akıcılık bozukluğudur. Akıcısızlıklar konuşma esnasında kekemeliği olan bireylerde kekemelik benzeri akıcısızlıklar (KBA) ve tipik akıcısızlıklar olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Tipik akıcısızlıklar kekemeliği olan ve olmayan bireylerde görülen akıcısızlık türleridir. Sözel kaçınma davranışı, kekeleyen kişilerin kekemeliklerini önlemek veya azaltmak için yapabilecekleri eylemleri ifade eder. Bu davranışlar, belirli kelimelerden veya seslerden kaçınmayı, kelimeleri değiştirmeyi veya sesleri uzatmayı içerebilir. Bu davranışlar başa çıkma mekanizması olarak kullanılabilir, ancak zamanla kekemeliği şiddetlendirebilirler. Bazı durumlarda, kekemelikten kaçınmak için sosyal ortamlardan veya iletişimden tamamen kaçınabilirler. Genel olarak sözel kaçınma davranışı, kekeleyen kişiler için kekemeliklerini kontrol altına almanın bir yoludur, ancak aynı zamanda yaşamlarında olumsuz sonuçlara da yol açabilir. Çalışmamızda sözel kaçınma davranışına (SKD) yönelik kullanılan tipik akıcısızlıkların, 8-12 yaş arası 13 kekemeliği olan ve 13 kekemeliği olmayan çocuğun konuşma içerisindeki yüzdesi tespit edildi. Ayrıca, çalışma grubundaki sözel kaçınma davranışı ile konuşma düzeyi yüzdesi ve CALMS-TR bileşenleri cinsinden puanlaması karşılaştırıldı. Ek olarak her iki grupta da en sık kullanılan ifade, bu ifadenin tipik akıcısızlık yönünden türü, en sık kullanılan ifadenin oranı incelendi. En sık kullanılan ifade oranı, konuşma düzeyi akıcılık şiddeti, CALMS-TR'de bulunan bilişsel, afektif ve motor bileşenler ile bireyin sözel kaçınma davranışı arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı. Bununla birlikte linguistik ve sosyal bileşen ile sözel kaçınma davranışı arasında anlamlı bir ilişki tespit edildi. Bu çalışmadaki katılımcı sayısı pandemi süreci nedeniyle sınırlıdır. Daha fazla katılımcıyla çalışmanın tekrarlanması önerilmektedir. Sonuç olarak, kekeme çocukların sergiledikleri SKD, benzer şekilde akıcı konuşan çocuklarda da görülmektedir. Bu durumun kekeme çocuklar tarafından bilinmesi kendilerini rahat hissetmelerine sebep olacaktır. Bu rahatlık durumu da kekemelik anlarının ve davranışlarının azalmasını sağlayacaktır. Stuttering is a fluency disorder that disrupts the flow of speech and is seen as repetitions, blocks and prolongations. Disfluencies are divided into two as stuttering-like disfluencies (SLD) and typical disfluencies (TD) in individuals who stutter during speech. Typical disfluencies are the types of disfluencies seen in individuals with and without stuttering. Verbal avoidance behavior refers to actions that people who stutter can take to prevent or reduce their stuttering. These behaviors may include avoiding certain words or sounds, changing words or prolonging sounds. These behaviors can be used as coping mechanisms, but they can exacerbate stuttering over time. In some cases, people who stutter may avoid social situations or communication altogether to avoid stuttering. Verbal avoidance behavior in general is a way for people who stutter to control their stuttering, but it can also have negative consequences in their lives. In our study; We determined the percentage of typical disfluencies used for verbal avoidance behavior in speech in 13 children with stuttering and 13 children with not stuttering individuals aged 8-12 years. Also, the percentage of verbal avoidance behavior in the study group and the percentage of stuttering severity and scoring in terms of CALMS-TR components were compared. Finally, the most frequently used phrase in both groups, the type of this phrase in terms of typical fluency, and the rate of the most frequently used phrase were compared. As a result of the study; No significant correlation was found between the most frequently used expression percentage, the level of speaking fluency, the cognitive, affective and motor components of CALMS-TR and the individual's verbal avoidance behavior. However, a significant relationship was found between linguistic and social component and verbal avoidance behavior. The number of participants in this study is limited due to the pandemic process. It is recommended to repeat the study with more participants.