Frontal lob tümörü olan bireylerde sosyal kognisyonun video temelli gerçek yaşam senaryosu ile değerlendirilmesi: pilot çalışma
Künye
Mızrakçı, G. (2025). Frontal Lob Tümörü Olan Bireylerde Sosyal Kognisyonun Video Temelli Gerçek Yaşam Senaryosu ile Değerlendirilmesi: Pilot Çalışma. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Atlas Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Dil ve Konuşma Terapisi Anabilim Dalı, İstanbul.Özet
Bu araştırmada frontal lob beyin tümörlü bireyler ve sağlıklı bireylerde sosyal kognisyon becerilerinin incelenmesi, kullanılan testler ile dilin pragmatik bileşenlerine ulaşılması amaçlanmıştır. Araştırmaya toplam 8 Frontal Lob Tümörü (BT) ve 8 sağlıklı kontrol olmak üzere 16 birey dahil edilmiştir. 16 katılımcıdan sosyodemografik bilgiler alındıktan sonra katılımcılara sırasıyla BT grubu için Addenbrook kognitif muayenesi ve kontrol grubuna Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği (MOCA) ve sonrasında her iki gruba da Video-temelli Sosyal Senaryo: Sosyal Kognisyonun değerlendirilmesi için geliştirilen pilot araç, M.D. Anderson Beyin Tümörü Semptom Envanteri (MDA-BTSET) uygulanmıştır. Ölçekler yüz yüze görüşme sağlanarak uygulanmıştır. Veriler ses kayıt cihazı ile kaydedilmiş, elde edilen anlatı örnekleri çevrim yazıya dönüştürülmüştür. Dönüştürülen çevrim yazı incelenerek kullanılan içsel durum terimleri manuel olarak sayılmıştır. Bu terimler kognitif, fizyolojik, emosyonel, linguistik ifadeler ve metafor olarak sınıflandırılabilir. Kontrol grubunun Emosyonel terim puanları, BT grubunun Emosyonel terim puanlarından anlamlı olarak daha yüksektir (Mann Whitney U test; U=11,5; Z=-2,171; p=0,03<0,05). Kontrol grubunun Linguistik terim puanları, BT grubunun Linguistik terim puanlarından anlamlı olarak daha yüksektir (Independent Samples T test; t=-2,415; p=0,03<0,05). Yaşam kalitesi skorları ile İDT kullanımı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (Spearman Korelasyon Analizi; Pearson Korelasyon Analizi; p>0,05). Kontrol grubu ile BT grubu arasında Fizyolojik bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur. (Mann Whitney U test; p>0,05) Kontrol grubu ile BT grubu arasında Kognitif ve Metafor bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur (Independent samples t test; p>0,05). Elde edilen bulgular, BT hastalarının emosyonel ve linguistik terim kullanımlarının kontrol gruplarına göre daha düşük performans sergilediklerini göstermektedir. Bu sonuçlar, beyin tümörlerinin sosyal kognisyon ve dil üzerinde olumsuz etki yaratabileceğine işaret etmektedir. Tedavi veya tümörün kendisinden kaynaklanan sosyobilişsel işlevlerdeki bozuklukların, diğer insanların duygusal ve zihinsel bakış açılarını tanıma ve anlama gibi kişilerarası becerileri bozabileceği saptanmıştır. Ayrıca, beyin tümörü nedeniyle pragmatik dil becerilerinde yaşanan bozulmaların hastaların günlük yaşamı ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Beyin tümörü hastalığının ve tedavisinin, bireyler üzerinde sosyobilişsel fonksiyonları önemli ölçüde etkisinin olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak BT hastalarında yalnızca nörokognitif değerlendirmelere değil, aynı zamanda sosyal biliş ve dil kullanımına odaklanan kapsamlı değerlendirme yöntemlerine de ihtiyaç vardır. The aim of this study is to examine social cognition skills in individuals with frontal lobe brain tumors (BT) and healthy individuals, and to access the pragmatic components of language through the tests used. A total of 16 individuals, including 8 with Frontal Lobe Tumor (BT) and 8 healthy controls, participated in the study. After collecting sociodemographic information from 16 participants, the Addenbrooke's Cognitive Examination was administered to the BT group, and The Montreal Cognitive Assessment (MOCA) was administered to the control group, respectively. Subsequently, both groups were evaluated using a pilot tool developed for assessing social cognition: the video-based social scenario. Finally, the M.D. Anderson Symptom Inventory - Brain Tumor (MDASI-BT) was administered to all participants. The control group's Emotional term scores were significantly higher than those of the BT group (Mann Whitney U test; U=11.5; Z=-2.171; p=0.03<0.05). The control group's Linguistic term scores were also significantly higher than those of the BT group (Independent Samples T test; t=-2.415; p=0.03<0.05). No significant relationship was found between quality of life scores and the use of Internal State Terms (IST) (Spearman Correlation Analysis; Pearson Correlation Analysis; p>0.05). There was no statistically significant difference between the control group and the BT group in terms of Physiological terms (Mann Whitney U test; p>0.05). Additionally, no statistically significant difference was found between the control group and the BT group in terms of Cognitive and Metaphorical expressions (Independent samples t-test; p>0.05). The findings indicate that BT patients perform worse in the use of emotional and linguistic terms compared to the control group. These results suggest that brain tumors may adversely affect social cognition and language. It was determined that disorders in sociocognitive functions, potentially arising from the treatment or the tumor itself, can impair interpersonal skills such as recognizing and understanding the emotional and mental perspectives of others. Moreover, the deterioration in pragmatic language skills due to brain tumors can negatively impact patients' daily lives and social relationships. It is concluded that the disease and treatment of brain tumor significantly influence sociocognitive functions in individuals. Consequently, there is a need not only for neurocognitive assessments in BT patients but also for comprehensive evaluation methods focusing on social cognition and language use.