Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı Koleksiyonuhttps://hdl.handle.net/20.500.12900/542024-03-28T19:48:20Z2024-03-28T19:48:20ZObez bireylerde sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi / Evaluation of healthy lifestyle behaviors and quality of life in obese individualsBender, Serenayhttps://hdl.handle.net/20.500.12900/2832024-01-02T07:14:48Z2023-01-01T00:00:00ZObez bireylerde sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi / Evaluation of healthy lifestyle behaviors and quality of life in obese individuals
Bender, Serenay
Obezite, gün geçtikçe insidansı artan ve 21. yüzyılın pandemisi olarak kabul edilen bir hastalıktır. Obeziteye neden olan genetik faktörlerin yanı sıra esas nedenler yüksek enerjili besinleri içeren, doymuş yağ ve basit şekerden zengin beslenme tipi ve hareketsiz yaşam tarzıdır. Obezite, bireyi sadece fiziksel olarak etkilemekle kalmaz birçok metabolik sorunu da beraberinde getirir. Araştırmanın amacı, obez bireylerde sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını ve yaşam kalitesini değerlendirmektir. Çalışma; yaşları 18-65 arasında değişiklik gösteren yaş ortalaması 30.1±10.6 yıl olan toplam 388 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada obez bireylerde ağırlığın yaşam kalitesi üzerine etkisi sağlıklı yeme davranışı ölçeği ve yaşam kalitesi ölçeği kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu çalışma sonucunda; katılımcıların obezite süreleri kadınlarda erkeklere göre daha düşük ve kadınlar ve erkekler arasında ağırlığın kaybı ve korunma süresi açısından benzerlik olduğu bulunmuştur. Kadınların ve erkeklerin arasında enerji, canlılık, vitalite puan ortalamaları sırasıyla, 43.3±18.5 ve 47.7±16.9 olup, puan ortalamaları arasında istatiksel anlamlılık bulunmuştur ve erkeklerin puan ortalaması daha yüksektir. İlaç kullanımı gerektiren hastalık varlığı durumunda kendini gerçekleştirme puanı 29.9±6, egzersiz puanı 8.3±2.5, kişilerarası Destek puanı 14.2±2.8'dir. İlaç kullanımı gerektiren hastalık varlığı olmaması durumuyla karşılaştırıldığında hastalığı olan kişilerin kendini gerçekleştirme, egzersiz, kişilerarası destek puan ortalamaları daha düşüktür. Ailede birey sayısı az ise enerji, canlılık, vitalite puanı 52.7±17.5 genel sağlık algısı puanı 47.4±13.1 ve stres yönetimi puanı 26.3±5,5'tir. Ailede birey sayısı az olanların yüksek olanlara göre enerji, canlılık, vitalite, genel sağlık algısı, stres yönetimi puan ortalamaları daha yüksektir. Ailede şişman birey varlığında kendini gerçekleştirme puanı 29.7±6.4, sağlık sorumluluğu puanı 15.4±4.1, egzersiz puanı 7.9±2.4, beslenme puanı 5.1±1.4'tür. Ailede şişman birey olan kişilerin olmayan kişilere göre kendini gerçekleştirme, sağlık sorumluluğu, egzersiz, beslenme puan ortalamaları daha düşüktür. Ağırlığından memnun olan katılımcıların kendini gerçekleştirme puanı 35.9±8.9, beslenme 5.6±1.6, sağlıklı yaşam biçimi davranışları puanı 116.5±25.9'dur. Ağırlığından memnun olan katılımcıların olmayan katılımcılara göre kendini gerçekleştirme, beslenme, sağlıklı yaşam biçimi davranışları puan ortalamaları daha yüksektir. Bu tez çalışmasında sonuç olarak; obezitenin yaşam kalitesini ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: Obezite, Yaşam kalitesi, Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi; Obesity is a disease whose incidence is increasing day by day and is considered the pandemic of the 21st century. In addition to genetic factors that cause obesity, the main reasons are a diet containing high-energy foods, rich in saturated fat and simple sugar, and a sedentary lifestyle. Obesity not only affects the individual physically but also brings with it many metabolic problems. The aim of the research is to evaluate healthy lifestyle behaviors and quality of life in obese individuals. Study; It was conducted with a total of 388 participants, whose ages varied between 18-65 and whose average age was 30.1±10.6 years. In this study, the effect of weight on quality of life in obese individuals was evaluated using the healthy eating behavior scale and the quality of life scale. As a result of this study; It was found that the obesity duration of the participants was lower in women than in men, and there were similarities between women and men in terms of weight loss and maintenance time. The energy, vitality and vitality mean scores of women and men are 43.3±18.5 and 47.7±16.9, respectively, and a statistical significance was found between the mean scores, and the mean score of men is higher. In case of a disease requiring medication use, the self-actualization score is 29.9±6, the exercise score is 8.3±2.5, and the interpersonal Support score is 14.2±2.8. Compared to those who do not have a disease that requires medication, people with the disease have lower mean scores on self-actualization, exercise, and interpersonal support. If the number of members in the family is small, the energy, vitality and vitality score is 52.7±17.5, the general health perception score is 47.4±13.1 and the stress management score is 26.3±5.5. Those with fewer family members have higher average energy, vitality, vitality, general health perception and stress management scores than those with a higher number of family members. In the presence of an obese family member, the self-actualization score is 29.7±6.4, the health responsibility score is 15.4±4.1, the exercise score is 7.9±2.4, and the nutrition score is 5.1±1.4. Self-actualization, health responsibility, exercise and nutrition average scores are lower for people with an obese family member than for people without. Participants who are satisfied with their weight have a self-actualization score of 35.9±8.9, nutrition score of 5.6±1.6, and healthy lifestyle behavior score of 116.5±25.9. Participants who are satisfied with their weight have higher mean scores on self-actualization, nutrition, and healthy lifestyle behaviors than participants who are not. As a result of this thesis study; It was concluded that obesity negatively affects the quality of life and healthy lifestyle behaviors. Keywords: Obesity, Quality of life, Health-related quality of life
2023-01-01T00:00:00ZÜniversite öğrencilerinin probiyotikler ve probiyotiktakviyeleri hakkında bilgi tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi = Correlation of information attitudes and behaviors of universitystudents about probiotics and probiotic supplementsEmirhüseyinoğlu, Ayşenurhttps://hdl.handle.net/20.500.12900/1742023-10-06T08:29:03Z2023-01-01T00:00:00ZÜniversite öğrencilerinin probiyotikler ve probiyotiktakviyeleri hakkında bilgi tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi = Correlation of information attitudes and behaviors of universitystudents about probiotics and probiotic supplements
Emirhüseyinoğlu, Ayşenur
İnsan vücudunun daha iyi anlaşılmasıyla vücuttaki mikroorganizmaların farklı işlevleri olduğu görülmüştür. Yapılan çalışmalar probiyotiklerin birçok hastalık üzerindeki olumlu etkisini kanıtlamıştır. Probiyotik ve prebiyotiklerin sağlık faydaları ile birlikte takviye ürün pazarında hem dünyada hem ülkemizde büyük bir genişleme meydana gelmiştir. Bu çalışma geleceğin sağlık profesyonelleri olacak olan Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin probiyotik takviyesi kullanımının yaygınlığını saptamayı, probiyotikler ile ilgili doğru bilinen yanlışları tespit etmeyi ve bu popülasyonun bilgi düzeyini ölçmek amaçlamıştır. Çalışmaya İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde okuyan 166 öğrenci dahil edilmiştir. Katılımcılara gönüllülük esasına dayalı olarak anket uygulanmıştır. Anketlerde katılımcıların sosyodemografik özellikleri, probiyotik bilgi, tutum, davranışları ve besin tüketim özelliklerini sorgulanmıştır. Katılımcıların %91.6'sı kadın %8.4 erkek olup öğrencilerin yaş ortalaması 20.291.49'dur. Katılımcıların %16'sı Beslenme ve Diyetetik, %17'si Dil Konuşma Terapisi, %19'u Ebelik, %10'u Ergoterapi, %5'i Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ve %33'ü Hemşirelik bölümü öğrencisidir. Katılımcıların %29'u daha önce probiyotik takviyesi kullanmış iken %71'i daha önce probiyotik takviyesi kullanmamıştır. Daha önce probiyotik takviyesi kullanan katılımcıların %58.3'ü probiyotikleri "sindirim sistemi sorunları" için kullandığını belirtirken %39.6'sı "bağışıklık sistemi sorunları" için %2.1'i ise "dolaşım sistemi sorunları" için kullandığını belirtmiştir. Daha önce probiyotik takviyesi kullanmayan katılımcıların %49.2'si probiyotik takviye kullanmama sebebinin "ihtiyaç duymamak" olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların %97'si "yoğurt, kefir gibi fermente süt ürünlerinin probiyotik kaynakları" olduğunu düşünürken katılımcıların %77.1'i "yoğurt, kefir gibi fermente süt ürünlerini probiyotik kaynaklar olduğu için tükettiğini" belirtmiştir. Katılımcıların %53'ü günde en az bir kere bir porsiyon yoğurt tüketirken %1'i yoğurt tüketmediğini bildirmiştir. Katılımcıların %3'ü günde en az bir kere bir porsiyon kefir tükettiğini belirtirken %61'i kefir tüketmediğini bildirmiştir. Katılımcıların çoğu probiyotiklerin sağlığa faydalı olduğunu düşünmektedir ancak probiyotiklerin sağladığı faydalar konusunda bilgi eksikliği mevcuttur. Probiyotikler ile ilgili çeşitli çalışmalardan elde edilen bilimsel kanıtların sağlık bilimleri fakültelerinin eğitim müfredatlarına dahil edilmesi probiyotiklerin daha iyi anlaşılmasına, gelecekteki tedavi protokollerinden daha fazla kullanılmasına yardımcı olabilir.; With a better understanding of the human body, it has emerged that microorganisms in the body have different functions. Studies have proven the positive effect of probiotics on diseases such as gastrointestinal diseases, allergic diseases, obesity, insulin resistance. Along with the health benefits of probiotics and prebiotics, there has been a great expansion in the supplement product market both in the world and in our country. This study aims to determine the prevalence of probiotic supplement use among students studying at the Faculty of Health Sciences, who will be the health professionals of the future, to identify the misconceptions about probiotics and to measure the knowledge level of the population. 166 students studying at Istanbul Atlas University Faculty of Health Sciences were included in the study. A questionnaire was applied to the participants on a voluntary basis. In the first part of the questionnaire, there are questions to determine the sociodemographic characteristics of the participants, in the second part of the probiotic knowledge, attitudes and behaviors, and in the third part of the food consumption characteristics. 91.6% of the participants are female and 8.4% are male, and the average age of the students is 20.291.49. 16% of the participants are Nutrition and Dietetics, 17% Language and Speech Therapy, 19% Midwifery, 10% Occupational Therapy, 5% Physiotherapy and Rehabilitation, and 33% Nursing. While 29% of the participants had used a probiotic supplement before, 71% had not used a probiotic supplement before. While 58.3% of the participants who used probiotic supplements before stated that they used probiotics for "digestive system problems", 39.6% stated that they used them for "immune system 20 problems" and 2.1% for "circulatory system problems". While 49.2% of the participants who did not use probiotic supplements before stated that the reason for not using probiotic supplements was "not needing". While 97% of the participants thought that "fermented milk products such as yoghurt and kefir are probiotic sources", 77.1% of the participants stated that they "consume fermented milk products such as yoghurt and kefir because they are probiotic sources". While 53% of the participants consumed a portion of yogurt at least once a day, 1% reported that they did not consume yogurt. While 3% of the participants stated that they consumed a portion of kefir at least once a day, 61% reported that they did not consume kefir. Most participants agree that probiotics provide health benefits, but they lack knowledge about the benefits of probiotics. The inclusion of scientific evidence from various studies on probiotics in the education curricula of health science faculties may help to better understand probiotics and use them more in future treatment protocols.
2023-01-01T00:00:00ZFutbol oynayan çocuklara verilen beslenme eğitiminin beslenme durumlarına etkisi = The effect of nutrition education given to children playing football on nutritional statusKerpiçci, Özlemnurhttps://hdl.handle.net/20.500.12900/1732023-10-06T08:29:32Z2023-01-01T00:00:00ZFutbol oynayan çocuklara verilen beslenme eğitiminin beslenme durumlarına etkisi = The effect of nutrition education given to children playing football on nutritional status
Kerpiçci, Özlemnur
Çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıklarının erken yaşlarda oluşturulması daha sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlar. Bu çalışmada, beslenme eğitiminin, amatör futbol oynayan okul çağı çocuklarında beslenme durumuna etkisinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışma, İstanbul Kartalları Spor Kulübüne kaydolan çocuklar ile yürütülmüştür. Ailelerden çocukları için gönüllü bilgilendirme ve onam formunun alınmasının ardından verilen eğitimin öncesi ve sonrasında kişisel bilgi formu, fiziksel aktivite formu, Çocuklar İçin Sağlıklı Yeme Öz-Yeterlik ölçeği, Akdeniz Diyet Kalitesi ölçeği, antropometrik ölçümler, besin tüketim sıklığı, 3 günlük besin tüketim kayıtları alınmıştır. Beslenme eğitimi dört basamaklı olarak düzenlenmiştir. 1 ay boyunca her hafta sonu eğitim sağlanmıştır. Minimum 20 dakika maksimum 40 dakikadan oluşan ve toplamda 90 dakika süren beslenme eğitimi verilmiştir. Eğitimin, beslenme durumuna etkisini saptamak amacıyla üç hafta sonrasında son test gerçekleşmiştir. Çalışmaya 60 erkek öğrenci dahil edilmiştir. Eğitim sonrası Akdeniz Diyet Kalitesi ölçeği, ölçek puanının anlamlı olarak arttığı belirlenmiştir (p<0.001), düşük uyuma sahip olanların oranının azaldığı, yüksek uyuma sahip olanların oranının arttığı saptanmıştır. Eğitim sonrası peynir ve türlerinin tüketim sıklığının anlamlı olarak arttığı (p=0.014), dondurma tüketim sıklığının anlamlı olarak azaldığı saptanmıştır (p=0.001). Kırmızı et ve ürünleri ile balık tüketim sıklığının ise eğitim sonrasında anlamlı olarak arttığı belirlenmiştir (p<0.05). Eğitim sonrası, öncesine göre yeşil yapraklı sebze ve taze meyve suyu tüketiminin anlamlı olarak arttığı saptanmıştır (p<0.05). Eğitim sonrası sıvı yağ, şeker ve çikolata vb. ürünlerin tüketim sıklıklarında öncesine göre anlamlı olarak azalmıştır (p<0.05). Eğitim sonrası bisküvi ve cips tüketim sıklıklarının anlamlı olarak azaldığı belirlenmiştir (p<0.05). Beslenme eğitiminin, okul çağı çocuklarında beslenme alışkanlıkları üzerinde olumlu değişiklikler sağladığı belirlenmiştir.; Establishing healthy eating habits in children at an early age allows them to lead a healthier life. In this study, it was aimed to determine the effect of nutrition education on the nutritional status of school-age children playing amateur football. The study was carried out with children enrolled in Istanbul Kartalları Sports Club. After obtaining the voluntary information and consent form from the families for their children, personal information form, physical activity form, Healthy Eating Self-Efficacy Scale for Children, Mediterranean Diet Quality Scale, anthropometric measurements, frequency of food consumption, 3-day food consumption records were obtained before and after the training. . Nutrition education is organized in four steps. Training was provided every weekend for 1 month. Nutrition training was given, consisting of a minimum of 20 minutes and a maximum of 40 minutes and a total of 90 minutes. In order to determine the effect of education on nutritional status, the post-test was conducted three weeks later. 60 male students were included in the study. After the training, it was determined that the Mediterranean Diet Quality Scale score increased significantly (p<0.001), the rate of those with low compliance decreased, and the rate of those with high compliance increased. After the training, the frequency of consumption of cheese and its types increased significantly (p=0.014), and the frequency of ice cream consumption decreased significantly (p=0.001). It was determined that the frequency of consumption of red meat and its products and fish increased significantly after the training (p<0.05). It was determined that the consumption of green leafy vegetables and fresh fruit juice increased significantly after the training compared to before (p<0.05). After the training, oil, sugar and chocolate etc. consumption frequency of products decreased significantly compared to before (p<0.05). It was determined that the frequency of biscuit and chips consumption decreased significantly after the training (p<0.05). It has been determined that nutrition education provides positive changes on the nutritional habits of school-age children.
2023-01-01T00:00:00Z7-12 yaş grubu astımlı çocuklarda akdeniz diyetine uyumun yaşam kalitesi ve uyku bozukluğu ile ilişkisi = The relation between adherence to the mediterranean diet on quality of life and SlEEP disorder in children aged between 7-12 with ASTHMAAybey, Münevver Gayehttps://hdl.handle.net/20.500.12900/1662023-10-06T06:18:47Z2023-01-01T00:00:00Z7-12 yaş grubu astımlı çocuklarda akdeniz diyetine uyumun yaşam kalitesi ve uyku bozukluğu ile ilişkisi = The relation between adherence to the mediterranean diet on quality of life and SlEEP disorder in children aged between 7-12 with ASTHMA
Aybey, Münevver Gaye
Astım, her yaştan insanı etkileyen ana özelliği, hava yollarının çapındaki bir azalmanın neden olduğu hava yolu tıkanıklığı hastalığıdır. Çocukluk çağı astımı ve alerjileri, yüksek gelirli ülkelerde 20. yüzyılın ortalarından itibaren görülme sıklığındaki belirgin artış nedeniyle 21. yüzyılın salgını olarak adlandırılmıştır. Son zamanlarda yapılan çalışmalar Akdeniz diyetinin koruyucu etkileri ile çocukluk çağı astımı arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmanın amacı Akdeniz diyetinine uyumun 7-12 yaş grubu astımlı çocuklarda yaşam kalitesi ve uyku bozukluğu ile ilişikisini incelemektir. Bu çalışmaya Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesine başvuran astım tanısı ile başvuran 77 çocuk dahil edilmiştir. Katılımcılara kişisel bilgi formu ve Akdeniz Diyeti Kalite İndeksi (KIDMED), Çocuklar için Uyku Bozukluğu Ölçeği (ÇUBÖ), Astımlı Çocuk Yaşam Kalitesi Ölçeği (AÇYKÖ) uygulanmıştır. Ayrıca bireylerin 3 günlük besin tüketim kayıtları ve antropometrik ölçümleri alınmıştır. Çalışmaya dahil edilen çocukların çoğunluğu erkektir. Akdeniz diyetine uyum her iki cinsiyette de yaklaşık %50 oranında orta derecededir. Çocukların yaşam kalitesi toplam puanı ortalaması erkeklerde 144,81±15,08, kızlarda 146,8±11,09'dir. Astımlı Çocuk Yaşam Kalitesi Ölçeği alt boyut puan ortalamaları arasında en yüksek puan ortalamasının "Belirtiler" alt grubunda olduğu saptanmıştır. KIDMED toplam skoru ile uyku bozukluğu semptomları arasında zayıf düzeyde negatif yönlü istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,05). Uyku solunum bozukluklarının çocukların yaşam kalitesi ile kötü yönde bir ilişkisi olduğu saptanmıştır (sırasıyla r = -0,395; r = -0,255; r = -0,434). ÇUBÖ toplam skoru ile Yaşam Kalitesi Ölçeğinin toplam skoru ve Faaliyet, Belirtiler, Duygusal İşlev alt boyutları arasında zayıf düzeyde negatif yönlü istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (sırasıyla r = -0,240; r = -0,296; r = -0,344; r = -0,356). Çocukların Akdeniz diyeti uyumları ile yaşam kaliteleri arasında bir ilişki bulunamamıştır. Bu çalışmanın sonucunda Akdeniz diyetine uyumun uyku bozuklukları semptomları ile ilişkili olduğu ancak astımlı çocukların yaşam kalitesi ile doğrudan bir ilişkisinin olmadığı saptanmıştır.; Asthma is a disease of airway obstruction, the main feature of which affects people of all ages, caused by a reduction in the diameter of the airways. Childhood asthma and allergies have been named the epidemic of the 21st century because of the marked increase in incidence from the mid-20th century in high-income countries. Recent studies have revealed an association between the protective effects of the Mediterranean diet and childhood asthma. The aim of this study is to examine the relationship between adherence to the Mediterranean diet and quality of life and sleep disturbance in children aged 7-12 years with asthma. This study by Prof. Dr. 77 children who applied to Cemil Taşcıoğlu City Hospital with the diagnosis of asthma were included. A personal information form and the Mediterranean Diet Quality Index (KIDMED), Sleep Disturbance scale for Children (SDSC), and The Pediatric Asthma Quality of Life Questionnaire (PAQLQ) were administered to the participants. In addition, 3-day food consumption records and anthropometric measurements of the individuals were taken. The majority of children included in the study were male. Adherence to the Mediterranean diet is moderate in both sexes, about 50%. The mean total quality of life score of children was 144.81±15.08 for boys and 146.8±11.09 for girls. It was determined that the highest mean score among the sub-dimensions of the Asthmatic Child Quality of Life Scale was in the "Symptoms" subgroup. A weak negative statistically significant correlation was found between KIDMED total score and sleep disorder symptoms (p<0.05). Sleep respiratory disorders were found to be negatively correlated with children's quality of life (r = -0.395; r = -0.255; r = -0.434, respectively). A weak negative statistically significant relationship was found between the total score of the SDSC and the total score of the PAQLQ and the sub-dimensions of Activity, Symptoms, and Emotional Function (r = -0.240; r = -0.296; r = -0.344; r = -0.356, respectively). No relationship was found between children's adherence to the Mediterranean diet and their quality of life. As a result of this study, it was determined that adherence to the Mediterranean diet was associated with the symptoms of sleep disorders, but not directly with the quality of life of children with asthma.
2023-01-01T00:00:00Z